Ruşeym Organizmada hücre zarının dayanıklılığını sağlaması ve bağışıklık sistemini desteklemesi önemli niteliklerindendir.
Koroner kalp hastalığı riskini azaltıyor, damarların elastikiyetini sağlıyor.
En ilginç yararı ise damarlarda plak oluşumunu önlemesi ve kanı akışkan hale getirmesi...
Yüksek orandaki "E ve B vitaminleri" Ayrıca folik asit, fosfor, thiamin, çinko, demir ve Manganez gibi birçok besin kaynağı içerir. Diyabetli hastalarda damar hasarını önler, üreme faaliyetlerini aktive eder.
Tam buğday unu, buğdayın dış kabuğuyla birlikte öğütülmesiyle elde edilir ve içinde hiçbir katkı maddesi yoktur.
Beslenme, insanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan besin öğelerini yeterli miktarda alıp, vücutta kullanabilmesidir. Bilimsel araştırmalarla, insanın yaşamı için elliye yakın besin öğesine gereksinimi olduğu belirlenmiştir. Bu öğelerin herhangi biri alınmadığında, gereğinden az ya da çok alındığında, büyüme ve gelişme engellenmekte sağlık bozularak birçok hastalığa zemin oluşmakta, yaşam kalitesi ve verimliliği düşmektedir.
Ülkemizde yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı çok önemli sağlık sorunları bulunmaktadır. Bebeklerde ve okul öncesi çocuklarda protein-enerji malnütrisyonu, D vitamini yetersizliği, anemi, zayıflık, şişmanlık, çeşitli vitamin yetersizlikleri, basit guatr ve yaygın diş çürükleri, yetişkinlerde şişmanlık, şeker hastalığı, hipertansiyon ve kalp damar hastalıkları bunlardan bir kaçıdır. Yapılan araştırmalar, ülkemizde yetersiz beslenmede ekonomik güçlüklerden daha ziyade, bilgi eksikliği ve uygulamada yapılan hataların etken olduğunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle bireylerin beslenme konusunda bilinçlendirilmesi çok önemlidir.
Tahıllar, ülkemizde toplumun temel besin grubu olup vitaminler, mineraller, karbonhidratlar, lif ve diğer besin öğelerini içermeleri nedeniyle sağlık açısından da oldukça önemlidir. Ülkemizdeki tahıl tüketiminin başında ekmek gelmektedir. Ekmek ülkemizde en sık tüketilen besinlerden biridir. Günlük enerjinin %44’ü sadece ekmekten sağlanmaktadır. Ülkemizde kişi başına günde yaklaşık olarak 400-450 gr ekmek tüketilmekte olup, %90’ı satın alınmaktadır. Bu kadar sık tüketilen ekmeğin tüm besleyici özelliklerinden maksimum düzeyde faydalanılması gerekmektedir.
Ekmeğin besin öğeleri içeriği buğdayın saflaştırılma durumuna göre değişkenlik göstermektedir. Ancak besleyici değeri oldukça yüksek olan buğdayın öğütülme sırasında kepek ve öz kısmının ayrılması birçok besin öğesinde önemli kayıplara neden olmaktadır. Özellikle düşük randımanlı unlardan yapılan ekmeklerde bu oranın daha da arttığı bilinmektedir. Yapılan çalışmalarda tam buğday unu kullanılan ekmeğin kalsiyum içeriğinde %117, çinkoda %100, demirde %300, magnezyumda %115, B1’de %45-55 ve B2’de %100, B6 vitamini %110-195 ve niasinde %45-55 oranında artış gözlenmektedir.
Ülkemizde ekmek temel besin maddelerinden biri olmasına rağmen ekmeğin düşük randımanlı unlardan yapılması birçok beslenme ve sağlık sorununa zemin oluşturabilmektedir. Bu özellikle vitamin ve mineral yetersizliğinin daha sık görüldüğü ve ekmek tüketiminin fazla olduğu sosyo-ekonomik gruplarda daha da önemlidir.
Bunun yanında tarımsal üretimimizin ana maddesi buğdaydır ve tarımsal topraklarımızın büyük bölümünde buğday üretimi yapılmaktadır. Ülkelerin tarım ekonomilerinde stratejik önemi olduğu göz önünde tutulduğunda buğdayın en ekonomik şekilde kullanılması gerektiği göz önünde tutulmalıdır.
Beyaz un imalatında 100 kg buğdayda 50-60 kg un elde edilmekte olup; %40-50 civarında bir ayrıştırma söz konusundur. Halbuki 100 kg buğdaydan 90-95 kg un eldesi ile tam buğday unu sağlanması durumunda aradaki fark insan beslenmesine yönlendirilerek sağlıklı beslenme yanında, buğday tüketiminde de önemli derecede tasarruf sağlanabilecektir.
· Daha az enerji verirken daha fazla tokluk sağlarlar, böylece günlük alınan enerji miktarını ve obezite oluşma riskini azaltırlar.
· Bazı kanser türleri, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıkların riskini azaltmaya yardımcıdır.
· Lif içeriklerinden dolayı kan şekeri dalgalanmalarını ve insülin düzeylerindeki yükselmeyi önleyerek, açlık duygusunun azalmasında etkili olabilmektedir.
· Ayrıca tam tahıl ürünleriyle alınan magnezyum glikoz kullanımını olumlu yönde etkilemekte bunlarda bulunan E vitamini ve diğer antioksidanlar metabolik sendromun önlenmesine katkıda bulunmaktadırlar.
Tüm bu nedenler ve sağlık yararları göz önünde tutulduğunda alışveriş yaparken tam tahıl ürünlerinin tercih edilmesi ve tam tahıl ürünlerinin her gün hatta her öğün de tüketilmesi ve tam buğday unundan yapılmış olan ekmeklerin tüketilmesi önerilmektedir.
Bununla beraber çölyak, emilim bozukluğu gibi özel durumları olan kişilerin mutlaka doktor ve diyetisyene danışmaları gerektiği unutulmamalıdır.
Kaynak .T.C. sağlık bakanlığı
http://www.saglik.gov.tr/TR/Genel/BelgeGoster.aspx
?F6E10F8892433CFF404F9755767D76FFE95D38C8CE556D43
Sağlık Bakanlığı Resmi sitesinde yer alan bilgilendirmeye göre, tam buğday unundan yapılan ekmeğin, bazı kanser türleri, diyabet gibi kronik hastalıkların riskini büyük ölçüde ortadan kaldırdığı bildirildi. 08/07/2009 - 13:59
Sağlık Bakanlığı Resmi sitesinde yer alan bilgilendirmeye göre, tam buğday unundan yapılan ekmeğin, bazı kanser türleri, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıkların riskini büyük ölçüde ortadan kaldırdığı bildirildi. Katıksız tam buğday unundan yapılan ekmeğin bir çok hastalığın oluşma riskini azalttığı belirtiliyor. Sağlık Bakanlığı Resmi sitesinde yer alan bilgilendirmeye göre, tam buğday unundan yapılan ekmeğin, bazı kanser türleri, kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon ve diyabet gibi kronik hastalıkların riskini büyük ölçüde ortadan kaldırdığı bildirildi. Ayrıca tam buğday unundan yapılmış ekmeğin, daha fazla tokluk sağladığı, böylece günlük alınan enerji miktarını ve obezite oluşma riskini azalttığı ifade edildi.
Bilgilendirmede, Türkiye’de yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı önemli sağlık sorunlarının olduğuna dikkat çekilerek, yetersiz ve dengesiz beslenmenin, bebeklerde ve okul öncesi çocuklarda protein-enerji malnütrisyonu, D vitamini yetersizliği, anemi, zayıflık, şişmanlık, çeşitli vitamin yetersizlikleri, basit guatr ve yaygın diş çürükleri; yetişkinlerde şişmanlık, şeker hastalığı, hipertansiyon ve kalp damar hastalıklarına yol açtığı kaydedildi. Ayrıca, Türkiye’de yetersiz ve dengesiz beslenmenin ekonomik güçlüklerden daha çok , bilgi eksikliğinden kaynaklandığı belirtilerek, bireylerin beslenme konusunda bilinçlendirilmesinin önemi vurgulandı.